Erdoğan’dan Büyükelçilik Atamaları

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan atamalara göre birçok büyükelçilikte değişiklikler gerçekleşti.

Kırgız Cumhuriyet Büyükelçiliği’ne Mekin Mustafa Kemal Ökem, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Oya Yazar, Panama Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Armağan İnci Ersoy, Hindistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Ali Murat Ersoy, Singapur Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne Sadık Arslan, İtalya Büyükelçiliği’ne Elif Çomoğlu Ülgen, Dünya Ticaret Örgütü Türkiye Daimi Temsilciliği’ne ise Hakan Çakıl atandı.

Yemen Büyükelçisi Mustafa Pulat ise merkeze alındı.

ÖZEL ELEŞTİRMİŞTİ, MERKEZE ÇEKİLDİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaptığı eleştiriler sonrasında Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı atama kararıyla merkeze çekildi.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne artık Ali Murat Başçeri atandı.

ÖZGÜR ÖZEL NE DEMİŞTİ?

CHP lideri Özel, partisinin grup toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Recep Tayyip Erdoğan’a bir soru sormak istiyorum. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim. Bu kişinin babasını yakından tanımanız, Maksu Serim. Sizin başbakanlığınız döneminde örtülü ödeneği kontrol eden kişiydi. Ayrıca hesap kitabı konusunda kuvvetli olduğu ve sizin bu konuda kendisine güvendiğiniz biliniyor.

Oğlunu Dışişleri Bakanlığı süreçlerinden gelmeyen, meslekten gelmeyen biri olmasına rağmen önce Dışişlerinde özel kalem müdürü yaptırdınız, ardından bakan yardımcısı yaptırdınız. Bu süreçte, 2022 yılında Kıbrıs’ta öldürülen organize suç örgütü lideri Halil Falyalı’yla öldüğü tarihten 2 yıl önce ortak şirket kurduğu ortaya çıktı. Bu durumu dile getiren milletvekillerimize Yasin Ekrem Serim dava açtı, kanıtları sunduk, davaları kazandılar ve bu kişiyi göz göre göre Lefkoşa’ya büyükelçi olarak atadınız.

Şimdi Dışişleri kaynakları, diplomatik muhabirlere Lefkoşa Büyükelçisinin görevden alınacağını, değişeceğini ve kararname beklediğini aktarıyor. Ben, bir suç örgütüyle ilişkisi olan birini nasıl bakan yardımcısı ve ardından büyükelçi yaptın diye sormuyorum. Ben uluslararası sularda seyreden gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler durduruldu mu diye soruyorum.

Bu gemilerin yüklerine ne olduğunu soruyorum ve o dönemde bazı kişilerin hesaplarında garip şeyler olup olmadığını soruyorum. Yoksa bu sorulara cevap vermek yerine bana, ‘Özgür Bey, bunu yapma, Türkiye’yi zora sokma, bir çocuk yanlış yapmış, bu konuları karıştırma, hepimiz aynı tekneye mi binmişiz’ diyeceksin. Tayyip Bey, ben o tekne içerisinde değilim. Biz o teknenin içinde değiliz ama siz hepiniz o teknenin içindesiniz.”