Kosova Savaşı’nın en büyük katliamlardan biri olan ve ülkeye NATO tarafından uluslararası müdahale yapılması konusunda dönüm noktası olarak kabul edilen 15 Ocak 1999’daki “Reçak Katliamı”nın 25’inci yılı dolayısıyla anma töreni düzenlendi.
Reçak köyünde düzenlenen törene, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Meclis Başkanı Glauk Konjufca, Başbakan Albin Kurti, dönemin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Kosova Misyon Şefi William Walker, bakanlar, ülkede görevli uluslararası temsilciler ile çok sayıda Kosovalı katıldı.
Liderler, Reçak Katliamı anıtına çiçek bıraktı ve saygı duruşunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Osmani, burada yaptığı açıklamada, Arnavutların, (dönemin Yugoslavya Devlet Başkanı) Slobodan Milosevic rejimi tarafından vahşice katledildiğini ve eski Büyükelçi William Walker’ın Kosovalı kurbanların sesi olduğunu söyledi.
Reçak Katliamı’nın, Milosevic rejiminin o dönemde gerçekleştirdiği en korkunç katliamlardan biri olduğunu belirten Osmani, “Savaşın ve Reçak Katliamı’nın üzerinden 25 yıl geçtikten sonra, yalnızca Milosevic’in soykırım rejiminin kurbanlarını anmak için değil, aynı zamanda adalet çağrımızı yinelemek için buradayız. Adalet barışa, özgürlüğe anlam verir ve uzlaşma için gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Kurti de konuşmasında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’i, Reçak Katliamı’nı tanımadığı ve özür dilemediği gerekçesiyle kınadı.
Kosova halkı için belirleyici ve tarihi bir anda Büyükelçi Walker’ın sadece gerçekleri söylediğini vurgulayan Kurti, “Gerçeğin, diktatörler ve şovenistlerin en büyük düşmanı olduğu biliniyor ve bu nedenle Büyükelçi William Walker, otoriter bir rejimin hakimiyetini sürdürdüğü Sırbistan’da bugün bile en çok saldırıya uğrayan ve en nefret edilen uluslararası (temsilci) olmaya devam ediyor.” dedi.
Reçak Katliamı, gün boyunca çeşitli şehirlerde düzenlenecek etkinliklerle anılacak.
Reçak Katliamı
15 Ocak 1999’daki Reçak Katliamı’nda 45 Kosovalı Arnavut, Ştimle Belediyesine bağlı Reçak köyünde, “Kosova Kurtuluş Ordusuna (UÇK) yardım ettikleri” gerekçesiyle Sırp ordu ve paramiliter birliklerince vahşice katledilmişti. Söz konusu katliam,
Kosova’ya NATO tarafından uluslararası müdahale yapılması konusunda dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Dönemin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Kosova Misyon Şefi William Walker, birçok medya temsilcisiyle katliamdan bir gün sonra köyü ziyaret ettiği sırada gördüklerini “Hayatımdaki en üzücü olay” olarak nitelendirmiş, “Gördüğüm kadarıyla bir katliam ve insanlık suçuyla karşı karşıya olduğumuz aşikardır.” ifadesini kullanmıştı.
Walker’ın Reçak’ta yaptığı açıklamalar, dünya basınında geniş yankı uyandırmış ve katliamdan yaklaşık 2 ay sonra Mart 1999’da NATO’nun Sırbistan ve Kosova’daki Sırp birliklerine yönelik havadan ve karadan müdahalesi başlamıştı.
Walker’ın, Kosova hükümetinin desteğiyle Reçak Katliamı’nın tanığı olarak kendi deyimiyle “Öteki dünyaya gitmeden önce” katliamda gördükleriyle ilgili bir kitap hazırladığı biliniyor.
Katliamın üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMİK) yargıçlarınca olayla ilgili sadece Sırp polis memuru Zoran Stojanoviç, 15 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Reçak Katliamı’nı “kurgu” olarak nitelendiriyor.
Kosova’daki savaşın yaşandığı 1998-1999 döneminde çoğunlukla Arnavut olmak üzere 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü ve 1 milyonunun üzerinde farklı etnik gruplardan Kosovalı evlerini terk etmek zorunda kaldı.
7 Şubat 2008’de bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı 100’den fazla “bağımsız bir devlet” olarak tanırken; Sırbistan, Kosova’yı hala kendi toprağı olarak görmeye devam ediyor.
İki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek üzere AB’nin arabuluculuğunda başlatılan diyalog süreci ise sık sık yaşanan krizler nedeniyle henüz somut bir netice veremedi.