EY MUHAFAZAKARLAR, EY MODERNLER BEN ZARA
OLAYINA SİZİN BAKTIĞINIZ GİBİ BAKAMIYORUM
Günlerdir “Zara” reklamına bakıyorum….
Hani şu giysiler sunulurken arkada görünen görüntüler. Kefen içinde ölü insan bedenlerini hatırlatan.
Tam onlara bakarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yahudilerin “Hanuka Bayramını” kutlama mesajı geldi önüme…
Zara reklamına karşı başlatılan kampanyaya bir kere daha baktım.
Bir araya gelmeyecek gibi görünen bir trol ordusu veryansın ediyordu Zara’ya…
Ve gördüğüm tablo şuydu…
MÜSLÜMANLAR VE
SOLCULAR NE DİYOR
Müslümanlar ne diyor?
Vayyy Zara, Gazze’deki insanlık dramıyla dalga geçiyor…
Solcu ne diyor?
Kafada Marxsizmin 150 yıllık nakaratı var ya…
“Kapitalistler karlarını maksimize etmekten başka bir şey düşünmez…Gazze’deki katliamı bile bunun için kullanıyor..”
İşte onu diyor…
MODERNLER VE GÜYA SANAT
SEVENLER, ONLAR NE DİYOR
Modernler diyor ki…
“Ne yani her Zara giydiğimde gözümün önüne hep Gazze’deki insanlık dışı dramları mı getireceğim…”
BEN DE DİYORUM Kİ
BÜTÜN BUNLAR VAR YA
Bunların hepsi 20. Yüzyılın kafamıza soktuğu ve asla kurtulamadığımız hurafelerden başka bir şey değil.
Klişe bunların hepsi…
Hiç biriniz 21. Yüzyıla giremediniz…
Ama…
Tasarımcılar 21. Yüzyıla girdiler,
Kendisini aydın, aktvist, fikir sahibi, influencer zannedenler…
Muhafazakar, İslamcı, Milliyetçi, Ulusalcı, Modern zannedenlerin çoğu ne yazık ki 20. Yüzyılda kaldı…
BİR MÜSLÜMAN BULSAM
ONA ŞUNU SORACAĞIM
Arkadaş daha dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordular:
“Somali Cumhurbaşkanının oğlunun yargılanmadan memleketine gönderilmesi konusunda ne düşünüyorsun?”
Tam adresi değil mi…
Başka kime sorulacaktı ki…
Ama o gazetecinin aldığı cevap ne oldu?
“Gündem Filistin…”
Sonra da saptırdılar dedi…
Neymiş, orada bulunmalarının nedeni “Filistin” konusuymuş…
EE ZARA NE DİYOR
SİZE O REKLAMLA
O zaman buyurun…
Zara size “Gündem Filistin” diyor…
Zara bu reklamla diyor ki;
Ey Avrupalı, ey benden alışveriş eden insan, ey benim ürünümü giyen sevgili tüketicim…
Gündem Filistin ve ben size bunu üzerinize giydiğiniz elbise ile bile anlatıyorum.
GELELİM O SOLCU ARKADAŞA
ZARA ONLARA NE DİYOR
Hani diyorlar ya, o demode Marksist bakışları ile…
Kapitalistin amacı karını maksimize etmektir…
İyi de adam bunu yaparken İslamcının, modernin, milliyetçinin, ulusalcının tepkisini göze alarak yapıyor.
Onlar da müşterileri onun.
Bırakın karını yükseltmeyi, müşteri kaybetme riskini göze almış…
Karını maksimize etmek değil, minimize etmek riski var.
Hiç bu yanıyla bakabildin mi konuya…
BENİM DE ERDOĞAN’A OY
VEREN İNSANLARA SÖZÜM VAR
Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veren insanlara…
Bu reklamı yapan şirket nerenin şirketi?
İspanya’nın değil mi…
Yani bugün Batı dünyasında Gazze’deki olaylara en tepkili, en hassas, an insancıl tepkiyi gösteren Katolik Hristiyanların yaşadığı ülke…
Daha dün Erdoğan şunu demedi mi bu ülke için;
“Batı’da bir tek İspanya cesur davrandı” diye…
HEPİMİZE SÖYLENECEK
LAFIM DA ŞU OLACAK
Unutmayalım ki Zara işte bu ülkenin çıkardığı ve bana göre 21”inci Yüzyılın en başarılı tasarım ve kitlesel giyim şirketi…
Her mağazasına girdiğimde şu yaşıma bile uygun ve bugünkü bütçemin elverdiği ürünleri bulabildiğim tam bir 21. Yüzyıl şirketi.
BİR PARANTEZ AÇIP CUMHURBAŞKANI
ERDOĞAN’A DA DİYECEĞİM Kİ
(Unutmadan burada bir parantez açıp, tam yeri gelmişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da bir iki hissiyatımı ileteceğim.
Türkiye bundan 15 yıl önce işte bu İspanya ile “Medeniyetler İttifakının eş başkanıydı. Biri, yani İspanya… Batı dünyasının İnsan Haklarına, inançlara, demokrasiye en saygılı ülkelerinden biri.
Öteki de benzer özelliklere ulaşmak vaadiyle iktidara gelmiş ve ilk 5 yılında buna sadık kalmış bir Müslüman siyasetçinin ülkesi… Bu anlaşma baştaki bu ideallere uygun biçimde sürdürülseydi bugün dünya neler kazanırdı hiç düşündünüz mü… Bir de şu soru var: Son 15 yılda bu idealleri kim bir yana bıraktı? Kim…)
BAYANLAR BAYLAR ARTIK
21. YÜZYILDAYIZ
Neticede artık 21”inci Yüzyıldayız…
Bu yüzyılda önümüze çıkan sorunlara 20. yüzyılın köhnemiş bakış açıları, şablonları, hurafeleri ile tepki vermeye kalkarsak…
Bu yüzyıla ait hiç bir şeyi anlayamıyoruz demektir ve anlamıyoruz zaten.
Böyle olunca da bugün bütün dünyada hep birlikte yaptığımız gibi bir Amok koşusuna başlarız…
Ve sonuç olarak karşımıza 20”inci Yüzyılın ilk 30 yılından 1945 yılına kadar insanlığı altüst eden o rejimler çıkar.
Ham de halkın desteği ile gelirler dünyayı batırmak için…
LOUIS VUITTON NEDEN PHARELL
WILLIAMS’I YARATICI DİREKTÖR YAPTI
Bugün dünyayı anlayabilen tek insan türü galibe tasarımcılar.
İşte onun için Louis Vuitton gibi 20. yüzyıla ait 150 yıllık bir marka, 21. yüzyılda kreatif müdürlüğüne Pharell Williams gibi Hip Hop sanatçısını getiriyor.
21. yüzyıla hazırlandığımız yıllarda Benetton’un fotoğrafçısı Oliviero Toscani…
Yine 21. yüzyılda Vogue İtalya dergisinin, şimdi artık hayatta olmayan genel yayın yönetmeni Franca Sozzani’nin moda dünyasına getirdiği devrimci acıtıcı yaklaşımları bir hatırlayın…
Moda sadece moda değildir diyen o anlayışı…
Dayak yiyen kadınları, Meksika Körfezindeki tanker kazasından sonra kirlenen denizleri, hayatları katrana bulanan kuşları, plastik cerrahiden mahvolan kadınları Vogue gibi, klasik estetiğinin müesses nizamını uyacak şekilde kapağına kadar taşıyabilen, siyah ve başka reni rengine sahip insanların da tasarımın estetiği haline gelebileceğini bize anlatan o insanları aklınıza getirin.
Zara işte bunu yapıyor.
Ama 20. yüzyıldan kalma öylesine güçlü bir Dinci-milliyetçi-modern-muhafazakar red bloku çıktı ki karşılarına…
Onların bile gözünü korkuttular.
DÜNYANIN SONUNDAKİ
CİNAYETTE İKİ CÜMLE VAR Kİ
Bugünlerde Disney Plus’ta büyük bir ilgiyle izlediğim “Murder at The End Of The World” adlı bir dizi var.
Tam bir “Yapay Zeka” ve “Metaverse” dönemi Thrille’ı.
Aslında konusu Agathe Christie”nin geçen yüzyıl hepimizin hafızasına kaydettiği “On Küçük Zenci” romanından farklı değil.
İzlanda’nın ortasında buzulların içindeki bunker gibi bir otelde insanlar tek tek öldürülüyor.
Ama olay tam olarak bu yüzyılın dili ve kültürü ile anlatılıyor.
O diziden iki cümle aklımda kaldı.
Birincisi , dizinin Elon Musk kadar güçlü hayali teknoloji patronunun, “Yapay zekadan” bahseden davetlilerine “Biz yapay zeka demiyoruz, alternatif zeka diyoruz” deyişi.
Hiç te fena bir fikir değil.
VİCDAN ÇÖPÇÜLERİNE
TOKAT GİBİ BİR CÜMLE
Ama beni asıl etkileyen cümle, dizinin iki genç Hacker dedektifinden birini şu sözü oldu:
“Vicdan temizlemek yüzleşmekten daha kolay ve daha korkakça bir şeydir” diyor.
Evet kabul edelim ki bu ülkenin Müslümanı da, Milliyetçisi de, Ulusalcısı da, moderni de kolay yolu seçiyor…
Vicdan temizlemeyi…
Zara gibi devrimci şirketler , “Yüzleşmayeyi” öneriyor…
Her gün yüzleşmeyi,
Üstümüzdeki elbise ile, reklamda arkada gördüğümüz kefen içindeki insanlarla…
NE YAZIK Kİ KARŞIMIZDA HALA GÜÇLÜ
BİR 20. YÜZYIL HAYALETİ VAR
Ama ne yazık ki karşılarında hala 20”inci yüzyılın insanların kızgın demirle alnına kazdığı klişeler ve hurafeler var…
Coca Cola’yı boykot et…
Starbucks’ı taşla, hatta pompalı ile tara…
Trol çeteleri haline dönüşüp, Zara reklamlarına saldır…
Adalet Bakanına, soramadığın sorunun hıncını Zara’dan çıkar…
Eee ne de olsa Adalet Bakanı 2i”inci Yüzyılın ilk 20 yılına hakim olan yeni ahlakımızın demir kanunun yazdı:
Gündem Filistin…
Bunlar görünce de gözümün önüne Ahmet Hakan’la birlikte gittiğimiz Umre sırasında Mekke’de kahve aldığımız Starbucks geliyor…
Diyemiyorum ki, kendi ülkemde Starbucks’a pompalı tüfekle dalan o adama;
Kardeşim Mekke’deki o Starbucks’ı protesto eden bir tek Müslüman Suudi kardeşimiz yok.
Sen neden böylesin…
YA BENİM GÜNDEMİM
BENİM GÜNDEMİM NE
Hayır benim gündemim onların Filistin’i değil.
Benim meselem 1400 İsrailli kadını çocuğu öldüren Hamas’a destek vererek vicdan temizliği yapmak değil….
Ben iki tarafta da öldürenlerden yana değilim, ikisinden de yana olamam…
Ben, iki tarafın da öldürdüklerinden, katlettiği sivillerden, çocuklardan, insanlardan yanayım
O çocuklar benim meselem…İşte onlar benim gündemim.
Ve o çocukların bedenlerinde sadece Netanyahu’nun kanlı ellerinin izini görmüyorum.
Hamas’ın kanlı ellerinin izleri de var o kefenlerin üzerinde.
O nedenle Zara olayına farklı bakıyorum…
Gündeminiz samimi olarak Filistinse eğer;
Siz de bir kere böyle bakmayı deneyin…
Belki de mazlum Filistin halkının yanında olmanın en samimi yolu budur…
Ve o barış sağlanıncaya kadar bırakalım da 21. yüzyılın Zara gibi şirketleri vicdanımızı rahatsız etmeye devam etsinler.