İsrail’de, Gazze’deki rehinelerin serbest bırakılması talebiyle başlayan protestolar, ülke genelinde bir günlük grevle tırmandı. Yol ve iş yerlerinin kapanmasına yol açan gösteriler sırasında polis, kalabalığa su tanklarıyla müdahale etti, onlarca kişi gözaltına alındı. Protestolar, rehinelerin aileleri ve yakınlarının oluşturduğu iki grup tarafından organize edildi. Katılımcılar, çatışmaların rehinelerin güvenliğini tehlikeye atacağını belirterek “Savaş rehine üzerinden kazanılmaz” sloganını attı.
Tel Aviv’den Kudüs’e, Hayfa’dan Negev Çölü’ne kadar birçok şehirde protestocular, politikacıların evleri, askeri merkezler ve ana yolları bloke etti. Bazı restoran ve tiyatrolar dayanışma amacıyla kapandı. Polis, gösteriler kapsamında 32 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İsrail’in en büyük işçi sendikası Histadrut greve katılmasa da, birçok işyeri ve belediye kendi inisiyatifiyle eyleme destek verdi.
KOALİSYON BASKILARI
Başbakan Benjamin Netanyahu, rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep ederken, koalisyon içindeki siyasi dengeleri de yönetmek zorunda. Hükümetin aşırı sağ kanadı, Hamas’ın hâlâ güç sahibi olacağı herhangi bir anlaşmaya karşı çıkıyor. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, grevi “Hamas’a hizmet eden, güvenliği riske atan zararlı bir kampanya” olarak nitelendirdi.
Eski rehinelerden Arbel Yehoud, Tel Aviv’deki gösteride yaptığı konuşmada, “Askeri baskı rehineyi geri getirmez; sadece hayatlarını tehlikeye atar. Tek çözüm, oyun oynamadan toplu bir anlaşmadır” dedi. Türkiye’deki diplomatik gözlemciler, İsrail’deki halk baskısının hükümeti hem iç politikada hem de dış ilişkilerde yeni kararlar almaya zorladığını belirtiyor.
GAZZE’DE DERİNLEŞEN İNSANİ KRİZ
Gösteriler sürerken, Gazze’den gelen haberler insani krizin boyutunu gözler önüne serdi. Hastaneler ve görgü tanıkları, Morag Koridoru yakınlarında en az 17 kişinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü bildirdi. Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte iki çocuğun yetersiz beslenmeye bağlı hayatını kaybettiğini ve toplam ölü sayısının yediye yükseldiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler, Gazze’de açlık ve malnütrisyon oranlarının savaş öncesi dönemden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurdu. İsrail’in askeri operasyonları, on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve çoğu sivil olan nüfusun yerinden edilmesine yol açtı. Türkiye’deki insan hakları ve insani yardım örgütleri, Gazze’deki durumun insani trajediye dönüştüğünü vurguluyor.
ULUSLARARASI YARDIM VE BÖLGESEL GERİLİMLER
İsrail, COGAT aracılığıyla insani yardım malzemelerinin girişini sınırlı olarak yeniden başlattı. Ancak uluslararası yardım örgütleri, yardımların ihtiyacın çok altında olduğunu ve bu uygulamanın politik bir araç hâline getirildiğini belirtiyor.
Aynı gün İsrail, Yemen’in başkentinde İran destekli Husi hedeflerine hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusu, saldırıların misilleme amaçlı olduğunu ve enerji altyapısını hedef aldığını açıkladı. Bu gelişmeler, İsrail’in bölgesel çatışmalarını sadece Gazze ile sınırlamayarak Orta Doğu genelinde tansiyonu artırdığını gösteriyor. Türkiye’nin diplomatik gözlemcileri, bölgedeki krizlerin Lübnan, Suriye ve Körfez ülkelerini de etkileyebileceğini, bu nedenle Türkiye’nin insani yardım ve diplomatik arabuluculuk çabalarını artırması gerektiğini belirtiyor.
Toplamda, İsrail’deki rehineler için düzenlenen protestolar ve Gazze’deki insani kriz, bölgedeki çatışmanın çözümünün ne kadar acil ve karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye başta olmak üzere uluslararası kamuoyu, hem insan hakları hem de bölgesel istikrar açısından gelişmeleri yakından izliyor.