İhracı istenen teğmenler savunmalarına ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyerek başladı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden YDK’ya sevk edilen 5 teğmenin savunması Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganıyla başladı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç cezasıyla Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevk edilen 5 teğmenin savunmalarına “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek başladığı, Teğmen Ebru Eroğlu’nun da savunmasını “Omzumdaki rütbeyi alabilirsiniz, ama göğsümdeki Harp Okulu brövesini alamazsınız” sözüyle bitirdiği öğrenildi.

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatarak yemin eden ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıkları için TSK’dan ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlerin savunması, saat 14.00’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda başladı. Teğmenlerin ihracının görüşüldüğü toplantı 6 saat sürdü.

ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre, teğmenler savunmalarına “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek başladı ve Kara Harp Okulu’nun birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu da savunmasını “Omuzumdaki rütbeyi alabilirsiniz, ama göğsümdeki Harp Okulu brövesini alamazsınız” sözüyle bitirdi.

SAĞKAN: HEYET SAVUNMA HAKKINA SAYGI GÖSTERDİ

Toplantının ardından teğmenlerin avukatlığını üstlenen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan açıklama yaptı.

Duruşmanın 6 saat sürdüğünü aktaran Sağkan, 5 teğmenin her birisi için ayrıntılı, ayrı ayrı savunmalarının alındığını, teğmenlerin beyanlarını heyete sunduğunu ve avukat heyetinin teğmenler için hukuki savunma yaptıklarını söyledi.

Sağkan, YDK heyetinin teğmenlerin savunma hakkına riayet ettiğini, saygı gösterdiğini, sözlerinin kesilmediğini, teğmenlere savunmaları için süre konulmadığını ve teğmenlerin hukuk sınırları içerisinde kendilerini ifade ettiklerini belirtti.

‘YAKLAŞIK 7-10 GÜN İÇERİSİNDE KARAR ÇIKABİLİR’

“Burada öncelikle 5 teğmenle ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırıcı tavır içerisinde bulunma genel maddi olgusu üzerine yoğunlaşan bazı savunmalar söz konusuydu” diyen Sağkan, şunları söyledi:

“Yine aynı şekilde kesinlikle bilinçli, örgütlü, daha önceden planlanmış bir hareket olarak değil o anın coşkusuyla, ailelerin orada bulunmasının oradaki teğmenlerin ve o ailenin o gururu yaşarken o anı daha büyük bir coşkuyla paylaşmanın getirdiği heyecanla ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ şeklinde… Aslında Türk Silahlı Kuvvetleri bakımında da değerlendirme yaptığımızda tüm bireylerinin Mustafa Kemal’in askeri olduğunu düşündüğümüzde ya da subaylık andı olarak baktığımız andın içeriğinde ‘laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını korumak’ bunları düşündüğümüzde aslında buradaki ifadelerin hiçbirisinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarını zedeleyecek bir tarafı yoktur. Tam aksine bu ülkedeki 85 milyonun ortak değerleri olduğuna inanıyoruz, bunları özellikle savunmamızda vurgulamaya gayret ettik.”

Kararın ne zaman verileceğine dair bilgi verilmediğini dile getiren Erinç Sağkan, “Sonucun ne kadar zamanda açıklanacağını ilişkin olarak heyetten bize bir bilgi gelmedi ancak zannedersem yaklaşık 7-10 gün içerisinde buna ilişkin verilmiş olan kararı göreceğiz. Ben umut ediyorum ki 5 teğmen hakkında da isnat edilen fiillerle ilgili olarak ceza verilmesine yer olmadığı yönünde bir karar tahsis edilir. Eğer bir hukuk devleti isek, eğer hukukun üstünlüğüne inanıyor isek zaten kararında bir hukukçu olarak öyle olması gerekir” dedi.

‘EN UFAK ŞEKİLDE BİR SUÇ İŞLEMEDİKLERİNİN BİLİNCİYLE ORADAYDILAR’

Sağkan, gazetecilerin sorusuna üzerine YDK’da yaşanan süreci şöyle aktardı:

“Her bir teğmen ayrı ayrı salona alındı. Her birinin kendisini istediği çerçevede izah etmesi konusunda tam bir özgürlük alanı tanındı. Tüm teğmenler kendilerine son derece güvenle salonda bulundular, en ufak şekilde bir suç işlemediklerinin bilinciyle oradaydılar. ‘Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz’ diyerek başladılar. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç işlerine ilişkin olarak düzenlenen mevzuat belgeleri dahil olmak üzere Harp Akademisi Kanunu da dahil olmak üzere zaten bütün mevzuatlarının Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde yetiştirdiğini haliyle tutundukları tavrın bu anlamda mevzuata uygun olduğu gibi Harbiye’nin Atatürk’ün yuvası olduğu, 1283 denildiğinde Kara Harp Okulu’nda herkesin ayağa kalkıp ‘İçimizde’ dediklerini bunları da ifade ederek aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk’ten ayrılamayan Atatürk’ten uzaklaştırılamaz bir kurum olduğunun her biri altını çizdi.”

‘HER BİRİNİN SİCİLİ BİRBİRİNDEN BAŞARILI’

“Herhangi bir suç işlemedikleri için kendilerini son derece özgürce, rahatça ifade ettiler” diyen Erinç Sağkan, “5 yıl boyunca bu milletin onlara Harp Okulu’nda okuma şansı verdiklerini, tek üzüntülerinin bir olumsuz karar çıkmasında bu vatana olan borçlarını ödeyemeyecek olmak olduklarının altını çizdiler. Kendileri için herhangi bir taleplerinin olmadığını ve onlara yapılan 5 yıllık yatırımın karşılığını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli birer mensubu olarak vermek istediklerini ifade ettiler” şeklinde konuştu.

Teğmenlerin başarılı sicile sahip olduğunu söyleyen Sağkan, “Bu arada her birinin sicilleri birbirinden başarılı. Bazıları çok ciddi spor alanında yurt dışı müsabakalarına katılmış dereceler almışlar. Ebru teğmeni biliyorsunuz zaten, hem birinci olarak girmiş, hem birinci olarak çıkmış. Türk Silahlı Kuvvetleri bakımından çok büyük bir gurur var. 3 Harp Okulu’nun da birincisi kadın subaylardan çıkmış. Bunu Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutmamak gerekiyor. Bu teğmenler bu borcu unutmadıklarını ve vefalarını aslında burada ifade etmişler” dedi.

‘TSK, BU SORUŞTURMAYLA İTİBARSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR’

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu soruşturma ile itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söylediklerini aktaran Sağkan, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarsızlaştırılması konusundaki tartışma maalesef ki teğmenlerin tutunduğu tavırdan dolayı değil, teğmenlerin bu hareketlerinden sonraki kamuoyundaki tartışma biçiminden ve onlar hakkında bir disiplin soruşturması açılmasından kaynaklanmaktadır. Biz de özellikle bugün heyete avukatlar olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin aslında bu soruşturma ile itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını, bunun çok büyük bir yanlış olduğunu ve bu yanlıştan artık bir an önce dönülerek teğmenler üzerindeki bu baskının kalkması ve onların da görevlerine özgürce devam edebilmeleri yönünde beyanlarımızı ilettik” ifadelerini kullandı.

(ANKA HABER AJANSI)

Related Posts

Kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtıp 700 bin TL’lik vurgun yaptılar

Bursa’da yaşlı bir kadını telefonla arayıp, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak 700 bin TL dolandıran 2 şüpheli tutuklandı.

Dehşet 112’ye gelen telefonla ortaya çıktı! Baba ve oğlunu öldürdü, kadını yaraladı: İfadesi ‘pes’ dedirtti

Muğla’da 112’ye gelen telefonla ortaya çıkan olayda baba ve 12 yaşındaki oğlu öldü, anne ise ağır yaralandı. Olay sonrası yaralı olarak yakalanıp tutuklanan zanlının ifadeleri ise ‘pes’ dedirtti.

Ferdi Zeyrek’in ölümüne ilişkin soruşturmada yeni gelişme

Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ferdi Zeyrek’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan iki şüpheli adliyeye sevk edildi.

Yolcu sigara içti, uçak acil iniş yapmak zorunda kaldı

Ankara-Stockholm seferini yapan SunExpress havayollarına ait uçakta bulunan bir yolcu uçuş esnasında sigara içti. Bunun üzerine uçak Berlin’e iniş yapmak zorunda kaldı. Kural dışı yolcu Alman polisi tarafından uçaktan indirildi.

Siyasi yasak isteniyor! Özgür Çelik’ten İmamoğlu için Silivri çağrısı

İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yarın Silivri Marmara Açık Cezaevi 2 No’lu Duruşma Salonu’nda görülecek olan davaya ilişkin çağrıda bulundu.

Depremde 83 kişiye mezar olmuştu: AKP’li müteahhitin tutuklama talebine ret!

Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 83 kişinin yaşamını yitirdiği Üzümkent Sitesi davasının üçüncü duruşmasına da tutuksuz sanıklar katılmadı. Müşteki avukatları, hala kaçak olan ve adli kontrol şartlarını ihlal eden AKP’li müteahhit Şükrü İşitmen’in tutuklanmasını talep etti ancak talep mahkemece reddedildi.