Genç Girişimciden Akrep Yetiştiriciliği ve Zehir Tüketimi Deneyimi

Zilan Özdemir, Beslediği 3 Bin Mavi Akrepten Zehrini Sağlayıp Tüketiyor

Ankara’da yaşayan 18 yaşındaki Zilan Özdemir, küçük bir odada 3 bin adet mavi akrep besliyor ve bu akreplerin zehrini tüketiyor. Özdemir, kameralar karşısında akrebin zehrini sağarak, küp şekerin üzerine damlatıp yedi.

Özdemir, Ankara’nın Ayaş ilçesinde yaşamaktadır ve 16 yaşındayken mavi akrep yetiştirmeye karar vermiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izinlerini alarak 18 yaşına gelen Özdemir, 3 bin adet mavi akrebi küçük bir odada beslemeye başlamıştır. Haftada bir defa, akreplerden sağladığı zehri tüketmektedir; çünkü bu zehir özellikle kanser tedavisinde ve nörolojik hastalıkların tedavisinde umut vadetmektedir.

Özdemir’in, YouTube’da Harran Üniversitesi’nin akrep zehriyle ilgili çalışmalarını görmesinin ardından akrepleri beslemeye karar verdiği ve ailesinin de kendisine büyük destek olduğu belirtilmektedir. Mavi akrep, UV ışık altında parlayan bir akrep türüdür ve Mezopotamya’da yaygın olan kara akrep, bu özelliği nedeniyle mavi akrep olarak adlandırılmaktadır.

Özdemir, mavi akreplerin bakımının belirli sıcaklık ve şartlarda yapıldığını, bu akreplerin sarı akrepten farklı olarak 12 ila 27 derece arasında yaşadığını ve bu nedenle özel koşullar gerektirdiğini belirtmektedir. Akreplere haftada bir su verildiğini ve canlı yem olarak hamam böceği ve çekirge gibi besinlerin verildiğini ifade etmektedir.

Özdemir, akreplerin bulunduğu odaların özel koşullar gerektirdiğini ve şehir merkezinden uzak bir yer tercih ettiklerini, ayrıca akreplerin odadan çıkamaması için önlemler aldıklarını söylemektedir. Akrep zehrini sağıp tüketen Özdemir, kanser tedavisi ve diğer hastalıklar için akrep zehrini kullanmanın faydalı olduğunu belirtmektedir.

Türkiye’de akrep üretim tesisleri kuran insanlar için belirli düzenlemelerin yapıldığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izin verdiği 86 tesise teknik yönden onay verildiği belirtilmektedir.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / KAAN TAŞKIN – Genel

Related Posts

Cam şişelerdeki tehlike açığa çıktı: İşte yıllardır bilmediğimiz gizli gerçek

Fransa Gıda Güvenliği Ajansı’nın yayımladığı yeni araştırmaya göre, cam şişelerdeki içecekler, plastik şişelere kıyasla 5 ila 50 kat daha fazla mikroplastik içeriyor. Araştırma, bu mikroplastiklerin kaynağının cam şişe değil, metal kapaklardaki boyalar olduğuna dikkat çekiyor.

Sperm neden hâlâ bu kadar gizemli?

Sperm neden hâlâ bu kadar gizemli?

Ciltteki değişimleri hafife almayın: Erken teşhis hayat kurtarıyor

Cildiye Uzmanı Dr. Hüseyin Başar, cilt sağlığının yalnızca estetik değil, ciddi hastalıkların erken teşhisi açısından da hayati önem taşıdığını vurguladı.

Uzmanlardan bayram uyarısı: Etin yanında sebze tüketin

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazlı Nur Aslan Çin, bayramda kesilen kurban etinin bir süre bekletildikten sonra yanında sebze ağırlıklı besinlerle tüketilmesini tavsiye etti. Çin, “Kestiğimiz kurban etini, 12-24 saat aralığında buzdolabında dinlendirmemiz gerekiyor. Kurban eti ile kavurma yapacaksak; doymuş yağ eklemeden, etin kendi yağı ile kısık ateşte ve az miktarda tuz ile pişirmemiz yeterli olacaktır” dedi.

Öksürük sesinden üretti: Ne işe yaradığı gündem oldu

Hitit Üniversitesi’nde farklı alanlardan uzmanların işbirliğiyle geliştirilen yazılım, KOAH, astım, bronşit, üst solunum yolu hastalıkları, zatürre, reflü gibi hastalıklar ile sağlıklı öksürüğü yüzde 91 başarı oranıyla tespit edebiliyor. Hitit Üniversitesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emre Demir, “Projenin üçüncü aşamasında, cep telefonuyla kaydedilecek öksürük sesiyle kişinin kendisine doğrudan solunum yolu tanısı koyacağı bir mobil uygulama geliştirmek istiyoruz” dedi.

Her gün dondurma yersek ne olur? Bilim cevabını verdi!

Dondurma, sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez tatlılarından biri. Ancak her gün tüketildiğinde vücuda nasıl etkileri oluyor? Bilim insanları, düzenli dondurma tüketiminin hem olumlu hem de olumsuz sonuçları olabileceğini belirtiyor.