Epilepsiyi Bilmiyoruz Ama Hastaları Damgalıyoruz

Epilepsiyi Bilmiyoruz Ama Hastaları Damgalıyoruz

Epilepsi Mitlerini Yıkmak İçin “Mor Alarm” Çalıyor

 

Epilepsi, tarihin bilinen en eski hastalıklardan biri olmasına rağmen hala yeterince anlaşılmıyor ve hastalar toplumsal ön yargılarla karşılaşıyor. Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Nerses Bebek, 26 Mart Mor Gün’de “Toplumun yüzde 58’i epilepsi hastalığını tanımlayamıyor, neredeyse yarısı ise kendi başına gelebileceğini düşünmüyor. Bilinçlenmek ve damgalamaya son vermek için “Mor Alarm” çalıyor” dedi

 

Halk arasında ‘sara’ olarak bilinen epilepsi, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlı ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkan bir nörolojik hastalık. Bugün Türkiye’de yaklaşık 1 milyon epilepsi hastası bulunuyor.

 

Epilepsiye dair yanlış bilgiler ‘Mor Alarm’ veriyor

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Nerses Bebek, 26 Mart Mor Gün – Epilepsi Farkındalık Günü’nde toplumda epilepsi konusundaki bilgi eksikliğine dikkat çekerek şu çarpıcı verileri paylaştı: “Epilepsi Farkındalık Araştırması’na göre, toplumumuzun yüzde 58’i epilepsi hastalığını tanımlayamıyor. Yüzde 40’ı ise epilepsi hastalığının nöroloji uzmanları tarafından tedavi edildiğini bilmiyor. Bilmediklerimizden korkuyoruz ve bu korku da hastalara yönelik ön yargıyı besliyor. Epilepsi hastaları toplumda hala ‘evlenemez, çalışamaz, okuyamaz, başarılı olamaz’ gibi yanlış mitlerle damgalanıyor. Oysa epilepsi, doğru tedavi ve destekle yönetilebilen bir hastalık. Dokuz yıldır, epilepsi hastalarına karşı ön yargılarla mücadele ettiğimiz Epilepsi İçin Bak farkındalık kampanyası kapsamında, 26 Mart Mor Gün’de herkesi ‘Mor Alarm’ çağrımıza kulak vermeye ve epilepsi hakkında bilinçlenmeye ve ön yargıları geride bırakmaya davet ediyoruz. Bilinçlenirsek ön yargılar uzaklaşır ve epilepsi hastaları hak ettikleri eşit ve destekleyici toplumsal ortama kavuşabilir.”

 

Epilepsi hepimizin başına gelebilir

Prof. Dr. Nerses Bebek, “Toplumun yüzde 49’u epilepsinin herkes için bir risk oluşturduğunu düşünmüyor. Yüzde 42’si ise epilepsinin sadece belirli yaş gruplarında görülebileceğini sanıyor. Oysa epilepsi hastalığı kadın-erkek fark etmeksizin her yaşta ortaya çıkabilir. Basit bir kafa travması, doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması, inme, beyin iltihabı, menenjit veya ışın tedavisi gibi durumlar epilepsiye neden olabilir. Bu yönüyle herkesin bir gün epilepsi hastası olma riski bulunuyor. O yüzden bu hastalığı ve hastaları ötekileştirmektense anlamaya çalışmamız çok önemli” diye konuştu.

 

Epilepsi nöbeti geçiren kişiye kolonya koklatmayın

Araştırmaya göre, ülkemizde 34 milyon kişi epilepsi nöbeti geçiren birine nasıl müdahale edeceğini bilmiyor. Prof. Dr. Bebek, hepimizin günlük hayatımızda, yolda, iş yerinde ya da okulda epilepsi nöbeti geçiren biriyle karşılaşabileceğimizi vurgulayarak, doğru ilk yardım bilgisinin öğrenilmesinin toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti. 

 

Prof. Dr. Bebek, 10 maddede epilepsi nöbeti geçiren bir kişiye nasıl müdahale edileceğini şöyle açıkladı: 

 

1. Sakin olun ve hastayı güvenli bir yere yatırın.

2. Hastanın hareketlerini durdurmaya veya engellemeye çalışmayın; etrafında keskin ya da sert eşyalar varsa yanından uzaklaştırarak hastanın yarlanmasını engelleyin.

3. Gözlük takıyorsa gözlüğünü çıkartın. Üzerinde kravat, kemer gibi sıkı giysileri varsa giysilerini gevşetin.

4. Rahat nefes alması için yana doğru yatırıp ağız salgılarının dışarı akmasını sağlayın, solunum yolunu açık tutun.

5. Ağzı kapalıysa, dişlerini sıktıysa açmaya çalışmayın. Dişlerinin arası açıksa; kazağınızın kenarı, tahta kaşığın ucu, çantanızın ya da kemerinizin deri kısmı gibi hastanın dişlerine zarar vermeyecek bir maddeyi dişlerinin arasına boğazını tıkamadığınızı kontrol ederek yerleştirin. 

6. Nöbet sırasında; soğan ya da kolonya koklatmayın. İlaç veya su içirmeye çalışmayın.

7. Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve sizi yönlendiren bir kart olup olmadığına bakın.

8. Nöbet sırasında bireyin hareketlerini dikkatli izleyip doktor ve hasta yakınlarına bilgi verin. Nöbetin video kaydını hasta mahremiyetine dikkat ederek kayda alıp sağlık profesyonelleriyle paylaşın.

9. Nöbetin süresini takip edin ve bitmesini bekleyin. 

10. Hasta 5 dakikadan uzun süren bir nöbet geçiriyorsa, yüzerken nöbet geçirdiyse, nefes almasında sorun varsa, nöbetler hiç durmaksızın devam ediyorsa, hasta yarım saat geçmesine rağmen kendine gelemediyse acil yardım çağırın.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Avrupa’da yasaklandı, Türkiye’de kullanılacak: Kiraz ve şeftalide ‘köpek ilacı’ skandalı

Avrupa’da yalnızca ‘hayvan sağlığı’ için kullanılan ve tarımsal üretim için yasaklanan ‘etofenprox + pyriproxyfen’ karışımı, Türkiye’de kiraz, şeftali ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde kullanılacak. Komisyon kararıyla söz konusu bileşenlerin kullanımı reddedilirken, karışımın idari süreç ile ruhsatlandırılması uzmanlardan tepki topladı.

Prof. Dr. Ünal: Çocuklarda HPV aşısı için en ideal yaş 9–14 arası, bu aralıkta yalnızca iki dozla bağışıklık sağlanabiliyor

Prof. Dr. Ünal: Çocuklarda HPV aşısı için en ideal yaş 9–14 arası, bu aralıkta yalnızca iki dozla bağışıklık sağlanabiliyor

Haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlere kötü haber

Uluslararası bilimsel makalelerin yer aldığı Nutrients platformunda yayınlanan son çalışma, haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlerde tüm sebeplere bağı ölüm riskinin yüzde 27; mide-bağırsak kanserlerinden ölüm riskinin ise 127 daha fazla olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre risk, erkekler için daha da yüksek.

Derslere başlamadan göz muayenesi şart

Görme sorunları, okul çağı çocuklarının yaklaşık yüzde 20-30’unu olumsuz etkiliyor. En çok görülen göz sorunları, miyop, hipermetrop ve göz tembelliği olarak öne çıkıyor.

Karaciğeri resetleyip kan şekerini düşürüyor: İşte sihirli baharatın bilinmeyen faydaları

Yemeklere kattığı özel aromayla bilinen bu baharat sadece lezzet değil, sağlık açısından da önemli faydalar sunuyor. Uzmanlar, bu bitkinin karaciğeri destekleyip, antioksidan etkileriyle yaşlanmaya karşı koruma sağladığını açıkladı.

Tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı? Hangisi daha sağlıklı

Yıllardır süregelen tavuk yumurtası mı yoksa bıldırcın yumurtası mı daha sağlıklı sorusuna beslenme uzmanları açıklık getirdi.